Bütün dünyanın önünde saygı ile eğildiği tek lider, bu gurur bizim.
Mustafa Kemal ATATÜRK ölümsüzdür. Bugün öldüğü gün değil, bedenlerimizde yeniden can bulduğu gündür, ATAM sana minnettarız..
Mustafa Kemal ATATÜRK´ÜN 10.YIL NUTKU Videosu
Bütün dünyanın önünde saygı ile eğildiği tek lider, bu gurur bizim.
Mustafa Kemal ATATÜRK ölümsüzdür. Bugün öldüğü gün değil, bedenlerimizde yeniden can bulduğu gündür, ATAM sana minnettarız..
Mustafa Kemal ATATÜRK´ÜN 10.YIL NUTKU Videosu
VEKİLLERDEN BÜTÜN TOPLUMU TEMSiL EDEN DEMOKRASİ ÇAĞRISI
İŞTE 15 VEKİLİN İMZASI BULUNAN O BİLDİRİ
Bu, uzun yıllar akademide görev yapmış Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerinin, günümüzün ağır ve bunaltıcı koşullarında büyük bir özveriyle bilime, ülkesine ve toplumumuzun refahına katkı yapma mücadelesi veren tüm akademisyenlere dayanışma çağrısıdır. Ülkemiz, tarihinin en karanlık günlerini yaşıyor. Toplumumuzun en az yarısını temsil etmeyen bir hükümetin hataları, Türkiye’yi sosyal, siyasal, ekonomik olarak geri dönülmesi zor bir uçuruma doğru sürüklüyor. Kendisine yönelik hiçbir eleştiriye tahammül gösteremeyerek bütün uzlaşma kanallarını tıkayan hükümet, bilimsel özgürlük ve demokrasi taleplerini uluslararası bilim topluluğu mensupları ile paylaşan akademisyenleri “ülkesini şikâyet etmekle” itham ediyor. Büyük bir sevgiyle bağlı olduğumuz ülkemiz ve bir parçası olduğumuz toplumumuz bizim en değerli varlıklarımızdır. Ortada bir sorun varsa bu ne bilim insanlarımız ne de toplumumuzdur. Sorunun kaynağı ve kendisi ülkemizi daha önce sahip olduğu saygın konumdan çok aşağılara çeken yöneticilerdir. Biz onları kanunlara saygılı olarak ve demokratik yollarla yenmeye iktidardan uzaklaştırmaya kararlıyız. Kimse kuşku duymasın ki, bizler bu sorumluluğumuzun tam bilincinde olarak hareket etmekteyiz. Değerli akademisyenler, sizlerin bu mücadelemize daha kararlı ve daha fazla katkı vermesi mücadelemize büyük güç katacaktır. Bu ülke bilimde, kültürde, edebiyatta, sanatta, sporda en yüksek başarı ölçütlerinde faaliyet gösteren insanları yetiştirmeyi başarmış bir ülkedir. Siyasi iktidar çok iyi bilmelidir ki Türkiye Atatürk’ün anlayışı doğrultusunda diğer uluslara ve tüm dünyaya düşmanca gözlerle bakmayan milyonlarca aydın insanın yaşadığı bir ülkedir. Ama altını özellikle çiziyoruz ki demokrasi sayesinde elde ettiği iktidarı kötüye kullanan bir liderin ve partinin hatalarının, ülkemizin ve toplumumuzun dışlanması ve cezalandırılmasını için kullanılmasını kesinlikle reddediyoruz. Aynı koşulları bahane ederek Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerini askıya almaya çalışan kimseleri ve uluslararası aktörleri şiddetle kınıyoruz. Bizler uzun yıllar boyunca demokrasinin kurumsallaşması, daha ileri düzeylere taşınması, insan hak ve özgürlüklerine en üstün standartların çıkartılması için mücadele verdik. Ülkemizde bugün de bu mücadeleyi vermekte olan yüzbinlerce bilim insanı, sanatçı, edebiyatçı ve sporcuyla birlikte aynı yolda yürüyor olmaktan büyük gurur duyuyoruz. “Barış İçin Akademisyenler” adlı 1128 imzalı bir bildiri, AKP Hükümetinin büyük bir tepkisiyle karşılandı. Bu bildiriye imza atan akademisyenlerin neredeyse tamamı soruşturma geçirdi. İçlerinden birçok sayıda kişi işlerinden atıldı. Bazı üniversitelerde hükümet yanlısı kesimlerce fiziki saldırılara uğradılar. 15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe girişimi sonrası devlet içinde kanunsuzca yapılanan unsurlara karşı başlatılan operasyonların içerisine bu kişiler haksızca dâhil edildi. Bu metne imza atan akademisyenler, Türkiye’de farklı üniversitelerde çalışarak bilimsel çalışmalara katkı koymuş insanlardır. Bizler, meslektaşlarımıza yönelik baskı uygulamalarına şiddetle itiraz ediyoruz ve bu konuda tüm Avrupa’ya dayanışma çağrısında bulunuyoruz. Avrupalı çok sayıda siyasetçi, bilim ve kültür insanı Türkiye’de yaşanan insan hakları ve hukuk ihlallerini yakından takip etmektedir. Onlardan beklentimiz Türkiye’yi toptan cezalandırmaya dayalı yaklaşımlardan kaçınmalarıdır. Bu yönde atılan adımlar aksi netice vermekte, otoriter rejimin baskılarının daha da artmasına yol açmaktadır. Türkiye’yi dış dünyadan soyutlamaları, kendi içine kapatarak baskı rejimini sürdürmelerini kolaylaştırmaktadır. Hükümete “Avrupa’nın tamamının Türkiye düşmanı olduğunu” kanıtlayarak otoriterliğe meşruiyet kazandırma imkanını vermektedir. Ülkemizde yaşanan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerimiz ve barışın sağlanmasına yönelik çözüm önerilerimiz ‘Barış İçin Akademisyenler Bildirisinde’ yer alan görüşlerden önemli farklılıklar içeriyor. Şunu özellikle vurgulayalım ki bizler mevcut tüm çatışmaların ve terörün barışçıl yollarla sona erdirilmesini istiyoruz. Öte yandan, biz katılmıyor olsak da insanların fikirlerini özgürce savunabilme hakkını sonuna kadar savunuyoruz. Bizim anlayışımız büyük filozof Voltaire’in “Fikirlerinize katılmıyorum, fakat onları savunma hakkınız için hayatımı feda edebilirim” sözleriyle ifade ettiği anlayıştır. Soruna bakışımız ve çözüm önerilerimiz, söz konusu bildiri metninden farklılıklar gösteriyor olsa da, bu yıkıcı soruna çözüm getirmek için iyi niyetle yayınlanan bir bildiriden dolayı hiç kimsenin haksızlığa uğramasını ve cezaya çarptırılmasını kabul edemeyiz. Binlerce akademisyenin haklarını savunmak için açlık grevi yapan iki akademisyen, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, yaptıkları protestonun ülkede geniş çapta duyulması ve ses getirmesi sonucu tutuklandılar. Sağlık bakımından çok kötü bir durumda olmalarına rağmen hala tutuklular. Üstelik basında sorgu sırasında kendilerine insanlık onuruna yakışmayan sorular sorulduğu haberleri yer alıyor. Onun kadar acı olan bir büyük ülkenin hükümetinin, bu eylemden böylesine ürkmesi, bu iki akademisyenin varlığına bile tahammül edemez hâle gelmiş olmasıdır. Türkiye’de iktidarı askeri darbe ile devirmeye çalışan tüm güçlere karşı durduk ve karşı durmaya devam edeceğiz. İster iktidardan ister muhalefetten gelsin, demokrasiye yönelik saldırılara karşı mücadelemizi demokrasiye inanan tüm yurttaşlarımızla birlikte yürüteceğiz. Saldırıda bulunanların hak ettikleri cezaları almaları gerektiğini savunuyoruz. Ne var ki hak kaybına uğrayan ve siyasi görüşü ne olursa olsun suçluluğu kanıtlanmamış insanların, kendilerine asla isnat edilemeyecek suçlamalarla tasfiyeye tabi tutulmalarını ve cezalandırılmalarını kabul etmedik etmeyeceğiz. Özellikle sosyalist, sosyal demokrat ya da liberal görüşlere yakın ve demokrasiye yürekten bağlı suçsuz olduğu hâlde dini bir cemaate bağlı olduklarına dair yalan iddialarla görevlerine son verilenlere yapılanları asla kabul etmiyoruz. Bizler Türkiye’de Barış İçin Akademisyenler Bildirisine imza attığı için haksızlığa uğrayanlar ve cezalandırılanlar başta olmak üzere, tutuklu milletvekilleri, basın mensupları, öğrenciler ve suçsuz oldukları hâlde cezalandırılan tüm diğer kişilerin hakkını savunma mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız. Tüm değerli akademisyenlerimizi; Türkiye’de akademisyenlerin düşüncelerini ifade etmekten korkmadıkları, özgür düşüncelerinden dolayı hedef gösterilmedikleri, bilim insanı olarak fikirlerini sorunsuzca ifade edebilecekleri demokratik bir üniversite ortamını tekrar sağlamak için harcadığımız çabalara katkı koymaya; Özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelemizi tam bir sorumluluk anlayışı içinde ve cesaretle hep birlikte vermeye, Birinci sınıf bir demokrasinin Türkiye’de, Avrupa’da ve tüm ülkelerinde yerleşmesi mücadelemizde dayanışmaya çağırıyoruz.
19 MAYIS ATATÜRK´Ü ANMA ve GENÇLİK SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
HESSEN BÖLGESi
RHEINLAND PFALZ
SAARLAND
HUZUR EVİ ZİYARETİ
1. Ziyaret: 09.04.2017 08:00 – 09:30
Katılanlar: Saniye Özkurt
Turan Akpinar
Vahap Aslan
Hedef kitle: 15 bayan ve beyden oluşan yaşları
55 den 91 e kadar değişen Türkiye kökenli yaşlılar.
Bakıcılar: Nazan
Hatice Kılıç
Saat 08: oo de huzur evine intikal ettik, çay kahve hazırdı, biz kahvaltıyı hazırladık ve servis yaptık, kahvaltı esnasında yaşlılar ile sohbet ettik, CHP li olduğumuzu söyledik ve kendilerini tanımak istediğimizi, huzur evinde durumun nasıl olduğunu sorduk, Türkiye´nin değişik şehirlerinden (Adana, İstanbul, Trabzon gibi) 30 a yakın yaşlı bu huzur evinde kalıyorlar.
Siyasi düşünce olarak çoğunklukla Erdoğan (AKP değil) taraftarları. Bakıcılar ve
mutfak görevlisi demokrat oldukları nedeniyle 8 hayırcıyı daha önce sandığa götürmüşler. Biz
ancak referandurmun son gününde gidebildiğimiz için sandığa kimseyi götüremedik.
Huzur evi Frankfurt Belediyesi tarafından işletilmekte ve 220 yaşlı burda kalmakta.
30-40 bakım personeli varmış.
Bir kaç defa daha geleceğimizi söyleyerek saat 09:30 gibi ayrıldık.
2. Ziyaret: 13.04.2017 saat 14:00 – 16:00
Katilanlar: Emine Demir
Saniye Özkurt
Turan Akpinar
Gazi Gülec
Görevliler: Hatice Kılıç
Yıldız Karaca
Ayrıca CHP üyelerinden Sadık Nazenin ve Bünyamin Özel müzikçi olarak katıldılar
Katılan yaşlılar: 13 kiii.
Saniye Özkurt börek, Emine Demir kısır hazırlamışlardı. Gazi Bey baklava getirdi
Turan Bey Çilek getirmişti.
Projemizin planlamasında ikinci kez uygulamya gittiğimiz huzur evinde kahvaltı değil saat ikide çaya gittik
65/91 yaş arası türk kökenli vatandaşlar vardı her seferinde anlamasalarda bir yabancı ve alman vardı. Huzur evinde çalışan görevliler bize yardımcı oldular. Hazırladıklaımızı birlikte servis ettik.
Güvenli ve samimi bir ortam oluşturabildik, görevlilerin isteği üzerine bizim ile gelen
Saz ve söz ile yaşlılarımıza unutulmaz bir öğleden sonra sunmuşstuk.
3. Ziyaret:
03.05.2017 saat 14.00 -16.00
Katilanlar Emine Demir
Saniye Özkurt
Görevliler Hatice Kılıç
Lütfiye Kabak
Hedef kitle 15 kişi bay ve bayan yaşları 65/92 arası
Saat 14.00 da arkadaşlar ile huzur evinde buluştuk
Bizden önce Hatice hanım ve Lütfuye hanım huzur evindeki arkadaşları çay odasına getirmişlerdi
Bizleri dört göz ile bekledikleri belliydi biz salona girdiğimizde adeta gözleri parlıyordu
Saniye hanım ve Emine hanım evde kendi hazırladıkları poça, lokma ve keklderi ikramm ettiler. Çayıda görevliler demledi servisdede biz yardımcı olduk
Çok severek yediler
ÇIKAN SONUÇLAR:
Projede konulan amaç huzur evindeki Türkiye kökenli insanlarla ilişki kurup, onlardan hayır eğilimli olanları sandığa götürmekti. Bu amaç başından başarısız kaldı, çünkü izin almamamızda bize yardımcı olacak Sayın Hüseyin Kurt Bey izine gitmişti ve biz projemizi ancak halk oylamasının son günü olan 9 Nisanda başlatabildik. Ancak projenin uygulanması esnasında yaşlı ve bakıma muhtaç insanlar ile onlara hizmet sunan elemanları tanıdık. Suınduğumuz hizmet ve kurulan iletişim sayesinde CHP ye bir sempati uyardık kanısındayız.
Ayrıca oranın sakinlerinden sayın Burhan Akgün ile orda çalışan 2 görevli büyük ihtimalle CHP Frankfurt´a üye olacaklar. Kendilerini 21 Mayısta yapacağımız anneler gününe davet ettik.
Burhan Bey´le daha önceden kurduğumuz iletişim sayesinde 8 hayırcıyı sandığa götürttük.
Huzur evi sakinleri bizleri çok sevdiler, her gittiğimizde bizleri bekledikleri sevinçlerinden
belli oluyordu.
Projenin iyi bir yönüde bizi, getirdiği sosyal bir hizmeti sunmanın ve iletişim kurmanın
güzel bir yönumüzü denedik ve geliştirdik.
Ayrılırken projenin amaca ulaşması tam olmadı ama hizmet vermenin pozitifliğini yaşadık.
TAVSİYE: Bu gibi yerlerle sıcak bağlar kurulmalı ve burdaki insanlara müzik ve diğer gösteriler sunulmalı ve bu şekilde CHP ye seçmen kazanılabilir.
4 ve 5 Mart tarihlerinde Glashüttende gerçekleşen parti içi eğitime bu 3 eyaletten
25 yönetici katıldı.
Prof. Dr. Altuğ Atıcı ve tarafından verilen kursta aşağıdaki konularla ilgili eğitim
verildi:
Halkla İlişkiler ve İletişim
CHP Tarihi
CHP Programı
CHP Tüzüğü
Sosyal Demokrasi nedir
Sosyal Proje yönetimi
Örnek Proje Sunumu
Grup Proje Çalışmaları
Proje çalışmaları esnasında 4 ayrı proje Grubu oluşturuldu.
1. Grup: Engelli insanlarla iletişim ve onları sandığa taşıma organizesi
2. Grup: Huzur evlerindeki yaşlılarla iletişim ve onların sandığa iletilmesi
3. Grup: Okullardaki sorunlu çocukların aileleriyle iletişim ve okulla aileler
arasında ortak çalışmayı örgütleme
4. Seçimlere ilgi duymayan vatandaşlarla iletişim ve onları sandığa taşıma hizmeti
Bu dört grup proje çalışmalarını 31 Mayısa 2017 tarihine kadar bitirip Parti Okuluna sunacaklar ve grup çalışanlarına Kurs Sertifikaları verilecektir.
Redaksiyon
CHP Hessen, Rheinland Pfalz ve Saarland Birliği 17 Ocak 2016 Pazar günü Frankfurt’ta düzenlediği olağan genel kurulunda yeni bir yönetimle yeni bir döneme girdi!
Türk bayrakları, Atatürk ve CHP Genelbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile süslü salonda kalabalık bir delege topluluğu katıldı. Başta Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşu yapıldığı ve ardından istiklal marşı okunduğu kurulda İki dönem Birlik Başkanlığını yapan Prof. Dr. Seyhan Hasırcı bu kez aday olmadı. Genel kurulda, Ali Ercan ve Malik Gürses arasında geçen başkanlık yarışını 19 karşılık 179 oy alarak açık farkla Ali Ercan kazandı.
Yönetim kuruluna Vahap Aslan, Gülfidan Arslan, Haydar Akkoyun, Hayri Çiçekdağı, Ayşe Eroğlu, Kemal Akbayır, Çakır Ali Fırat ve Emine Demir (kadın kotasından dolayı iki sıra yükselerek) seçildi!
Aziz Yüzer, Dr. Seyhan Hasırcı ve Bülent Aynal isimlerinin disiplin kuruluna seçilirken, denetleme kurulunda da şu isimler yeraldı: Ali Korkmaz, Sevim Karadağ, Muharrem Aydemir.
CHP Hessen, Rheinland Pfalz ve Saarland Birliğinin yeni başkanı kısa bir teşekkür konuşmadını yaparak önceki başkan Prof.Dr. Seyhan Hasırcı ve yönetime katkılarından dolayı teşekkür ederek özetle şunları söyledi: Yeni seyler söyleyen ve yeni projeler üreten bir anlayışla sorumlu olduğumuz üç eyalette partimizi güçlendirecek çalışmalar yapacağız. Frankfurt’ta bir CHP Merkezi kurarak burasını her alanda etkinlik gösteren sosylal bir çekim alanına ve sosyal demokrasi okuluna dönüştüreceğiz. İki yıl içerisinde sorumu olduğumuz bölgelerdeki bütün büyük şehirlerde birer CHP temsilciliği açarak partimizi güçlendireceğiz. Başkaları tarafından yönetilen değil, içinde bulunduğu toplumda söz sahibi olan, toplumu yönlendiren ve yöneten gençler yetiştireceğiz. Avrupa’da siyaset yapan gençlerimize edestek olarak onların daha iyi konumlara gelmesi için çalışacağız. Çağdaş sosyal demokrasi düşüncesinin Türkiye’de iktidara gelmesi için çalışacağız. Bana duyduğunuz güvene layık olmaya çalışacağıma söz veriyorum.„
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Önce İNSAN, Önce BİRLİK, Önce TÜRKİYE
Değerli CHP Almanya Birliği Üyeleri,
Sevgili Gönüldaşlarımız,
Ülkemizin huzura, barışa, birliğe ve İnsanca yaşanacak değerlere çok ihtiyacı olduğu bu dönemde. Yaratılan ve dayatılan Kaos ortamıyla. Bizi biz yapan farklılık ve güzelliklerimizin yok edilmek istendiği kirli Siyasetin oyunuyla bir Bayram sürecine gidiyoruz. Bayramların Barışa, Sevgiye ve Dayanışmaya vesile olamsı dileklerimizle,Kurban Bayramınızı Kutlar, Sizlere mutlu, sağlıklı, başarılı, huzur dolu günler dileriz.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı‘nda Avrupadaki Vatandaşlarımızla buluşmak üzere, 23 Eylül 2015 – 27 Eylül 2015 tarihinleri arasında CHP Avrupa Birliklerinin Organizasyonunda Vatandaşlarımızla buluşacak ve Bayramlaşacaktır. Sizleri CHP Avrupa Birliklerinin Etkinliklerinde görmekten mutluluk duyacağız.
Saygılarımızla
Cumhuriyet Halk Partisi Almanya Birlikleri
CHP Berlin Birliği, CHP Bremen Birliği, CHP BW Birliği,
CHP Hamburg- Schleswig Holstein Birliği, CHP Hannover Birliği, CHP Hessen Birliği,
CHP Münih Birliği, CHP Kuzey Bavyera Birliği, CHP NRW Birliği
Değerli Kamuoyuna,
İnsanlık tarihinin en acılı ve bir o kadarda utanç verici olan 2 Temmuz 1993 Sivas katliamını unutmak ve görmemezlikten gelme bir insanlık suçudur. Sivas vahşetinin sürekli olarak anımsanması ve belleklerde yaşatılması bir insanlık görevidir. Acısı içimizi yaksa da bilinçlerimizde her zaman yaşayacaktır.
‘Sivas olayları tehlikeli geleceğin bir habercisiydi’ yazar, sanatçı ve ozanların ölümüne neden olan yangının dumanları, bir utanç karanlığı olarak bütün Türkiye’yi kaplamıştır.
22 yıldır tüm engellemelere rağmen Mahkeme sürecini sürdüren ve sürdürmeye devam eden, şehit yakınlarının ve avukatlarının onurlu mücadelesini destekliyoruz. Hala yakalanmayan, kollanan, korunan faillerin yakalanmasını, katliamım arkasındaki asıl faillerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Biliyoruz ki „İnsanlığa Karşı Yapılan Suçlarda Zaman Aşımı Olmaz”.
Sivas’ta bıraktığımız ama yüreklerimizde yaşatacağımız Sivas Şehitlerimizi saygıyla anıyor, anılarını sonsuza dek yaşatacağımızı yineliyoruz.
Saygılarımızla,
Cumhuriyet Halk Partisi Almanya Birlikleri CHP Berlin,CHP Bremen,CHP BW,CHP Hamburg,CHP Hannover,CHP Hessen, CHP Münih,CHP Nürnberg,CHP NRW
7 Haziran 2015 seçim çalışmaları ve 24 günlük oy kullanma işlemleri süresince tüm üyelerimiz büyük bir özveriyle başarılı bir çalışma yaptılar.
Biz Birlik Başkanları ve Yöneticileri olarak tüm üyelerimize teşekkür ediyoruz. CHP birlikleri çok özverili bir çalışma sergilemişlerdir. Üyelerimizin tüm aktiviteleri ve her türlü katkıyı tamamen gönüllülük esasıyla yaptıklarını bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Ancak birkaç gündür seçim çalışmaları sırasında en ufak bir katkı koymayan bazı kişiler, farklı medya kaynakları aracılığıyla CHP Yurt Dışı Örgütlerini karalayan, çamur atan ve hakarete varan ithamlar içeren bir kampanya başlatmışlardır.
Bu kişiler güya bu örgütlenmeyi çok daha iyi yapacaklarını öne sürerek şu anki örgütlenmenin bir aile şirketi gibi ve bir mezhebin taraftarlarını temsil eden kişiler tarafından yürütüldüğünü iddia etmektedirler. Bu kişilerin öncelikle şu soruya cevap vermelerini rica ediyoruz; Bugüne kadar bizlere kim gelip düşüncelerini paylaşmak ve katılmak istedi de kabul edilmedi? CHP’nin temel ilkelerini kabul eden her dilden, dinden, mezhepten insana kapımız daima açık oldu.
Birlik ve beraberliğimize zarar vermek, çalışmalarımıza gölge düşürmek isteyen ve kendisine yakıştıramadığımız bir üslupla örgütlerimiz için “sığır” kelimesini dahi telaffuz eden Dr. Aydın Fındıkçı için kendi üslubumuzu bozmuyoruz; bu şahıs ve arkasına takılanlar için nitelendirilecek sıfatı siz değerli vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz.
Sözüm ona CHP’ye yararlı şeyleri yapacaklarını ifade eden bu kişilere kullandıkları bu ayrıştırıcı ve hakaret dolu dilin partimizle asla bağdaşmadığını ve partimize çok büyük zarar verdiğini buradan hatırlatmak isteriz.
Bizlere böyle bir suçlamayı yapan bu arkadaşlara buradan sesleniyoruz; Siz Cumhuriyet Halk Partisinin bir üyesi bile değilken bu partiyi yurt dışında daha iyi örgütleyebileceğinizi nasıl iddia edebiliyorsunuz? Bunca yıldır bu yapının ayakta kalabilmesi için nasıl bir mücadele verildiğinin farkında mısınız? Siz neden bizlere destek olmak için hiçbir girişimde bulunmadınız? Sizlere naçizane tavsiyemiz şudur ki; İyi bir sosyal demokrat önce o kuruluşun içine girer, insanları tanır, mücadelenin bir parçası olur ve ancak o zaman eleştiri hakkına sahip olur. Ancak hiç kimsenin yalan ithamlarda bulunmasına müsaade etmeyiz. Bizler bu örgütlenmeye karşı olan siz ve sizin gibi (yurt dışı ve yurt içi) kişilerle gizli gizli toplantılar yaparak hariçten gazel okuyan insanlar değiliz. Hodri meydan! Buyurun gelin, birliklerimiz sosyal demokrasiyi içine sindirmiş tüm insanlara kapısını hiç bir zaman kapatmamıştır. Sizler bizden daha iyi yönetecekseniz siz de mücadelemize katılın, yeni bir yapılanmadan söz etmekteki amacınız nedir?
Son olarak şunu soruyoruz sizlere; herhangi bir dine, mezhebe ya da düşünceye ait olan insanların CHP’de yer almalarının ne gibi bir zararı var? Herkes istediği siyasi oluşumun içinde yer almakta özgürdür! Bizler bu özgürlüğün teminatı olan bir siyasi gelenekten geliyoruz. Bu konuyu sakın kaşımaya kalkmayın! Siz evrensel hak ve özgürlüklerin en serbest biçimde uygulandığı bir ülke olan Almanya’da yaşadığınızı unutmayın ve yaşadığınız yerdeki düzeni ülkemizdeki antidemokratik yapılarla hiç mi hiç karıştırmayın.
Biz CHP’nin yurt dışı örgütleri olarak hiç bir zaman için Partimizin bilgisi ve ilkeleri dışında hiç bir eyleme girişmemiş kişiler olarak bu açıklamayı kendi özgür düşüncemizle imzalıyor ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Saygılarımızla
Dr. Seyhan HASIRCI
2015 Milletvekili Seçimleri CHP Yurt Dışı Koordinasyonu Başkanı
CHP BW Birliği Başkanı CHP Bremen Birliği Başkanı
Kazım KAYA İbrahim AKBAL
CHP Nürnberg Birliği Başkanı CHP Münih Birliği Başkanı
Yaşar YUVANÇ Sevgi FIRAT
CHP Hannover Birliği Başkanı CHP NRW Birliği Başkanı
Nihat YAZICI Cemal BULUT
CHP Hamburg ve Schleswig Holstein Birliği Başkanı CHP Berlin Birliği Başkanı
Erkan ELÇİN Sonay ATAÇ